11 Kasım itibariyle Azerbaycan, küresel iklim mücadelesinde yeni bir sayfa açarak, COP 29 İklim Zirvesi’ne ev sahipliği yapmanın gururunu yaşamaktadır. Dünyanın dört bir yanından ülkelerin temsilcileri, devlet başkanları ve çevre uzmanları, iklim değişikliği gibi insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biri üzerine çözüm arayışında bulunmak üzere Bakü’de bir araya gelmiştir. Bu zirve, dünya halkları için sürdürülebilir bir gelecek inşa etme yolunda tarihi bir adım niteliğindedir.
Bu uluslararası buluşmada, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki dostluk ve kardeşlik bağları ise bir kez daha parlamaktadır. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve kıymetli eşi Sayın Emine Erdoğan, bu önemli vesile ile Azerbaycan’a teşrif etmiş, Azerbaycan Cumhuriyeti Birinci Yardımcısı Sayın Mehriban Aliyeva ve ailesi ile samimi bir görüşme gerçekleştirmiştir. Bu buluşma, sadece diplomatik bir temas olmanın ötesinde, iki ülke halklarının gönüllerinde kök salmış derin kardeşlik duygusunun sıcak bir ifadesi olarak tarihe geçmiştir.
Türkiye ve Azerbaycan’ın ilişkileri, yalnızca stratejik ortaklıklar ya da siyasi iş birlikleri ile tanımlanamaz. Bu iki ülke, tarih boyunca hem sevinçte hem de kederde birbirine destek olmuş, her zaman yan yana yürümüş kardeş milletlerdir. İşte bu köklü kardeşlik, bugün de iklim değişikliği gibi küresel sorunlarla başa çıkmak için güç birliği yapma arzusunu doğurmaktadır. Türkiye ve Azerbaycan, çevreyi koruma, doğayı gelecek nesillere tertemiz bırakma idealini paylaşmakta ve bu uğurda omuz omuza bir gelecek inşa etme kararlılığını sürdürmektedir.
COP 29 Zirvesi boyunca Türkiye ve Azerbaycan, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda iş birliğini daha da güçlendirme yönünde somut adımlar atmayı taahhüt etmiştir. İklim dostu projelerin geliştirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması ve çevresel sürdürülebilirlik için ortak çalışmalar yapılması yönünde sıcak bir iş birliği ortamı oluşmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Birinci Yardımcı Aliyeva’nın buluşması ise, bu iş birliği ruhunun bir simgesi olarak, halklarımız arasında daha da sağlam bir bağın kurulduğuna işaret etmektedir.
Bu samimi buluşma esnasında, liderlerimizin halklarımızın ortak kültürel ve insani değerlerini paylaştıkları anlar, iki ülkenin geçmişten gelen dayanışma geleneğini bir kez daha ortaya koymuştur. İki ülkenin liderlerinin birbirlerine duyduğu saygı, kardeş halklarımız arasındaki sevgi bağlarını daha da pekiştirmiştir. Bu sıcak temaslar, yalnızca resmi birer görüşme olarak değil, aynı zamanda dostluk ve kardeşlik üzerine inşa edilmiş ortak bir geleceğin habercisi olarak büyük anlam taşımaktadır.
Dünyaya güçlü bir dayanışma ve birlik mesajı veren bu buluşma, aynı zamanda gelecek nesiller için de derin bir örnek teşkil etmektedir. Türkiye ve Azerbaycan olarak, çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakma görevini omuzlayarak, dostluğun, kardeşliğin ve ortak ideallerin nasıl bir güç olduğunu göstermekteyiz. Bu tür zirveler ve buluşmalar, dünyada barış ve dayanışmanın nasıl yeşerebileceğine dair umut vermektedir.
Aygul Bagirova
Avrupa Haber Ajansı Azerbaycan temsilçisi.
“Yeni Türkiye” gazetesi köşe yazarı
